Depreme Bağlı Kayıp Değerlemesinde Artçı Sarsıntıların Modellenmesi
Özet
Deneyimler, büyük bir ana depremden sonra meydana gelen artçı sarsıntıların genellikle finansal kayıpları artırdığını göstermektedir. Bu blogda, bu artışın ne kadar önemli olduğunu, ekibimizin özellikle tehlike boyutuna odaklanarak bir artçı sarsıntı modeli geliştirme sürecini ve bu modeli CatMod modelleme platformumuzla nasıl entegre ettiklerini inceliyoruz.
------------------------------------------------
Deprem kaybı modellemesi, binalarda meydana gelen yapısal hasarlardan kaynaklanan doğrudan kayıpları tahmin eder. Ayrıca, iş durması veya diğer poliçe teminatlarına bağlı dolaylı kayıpları tahmin etmeye de odaklanabilir. Bir bölgedeki deprem kaybının boyutunu birçok faktör etkiler ve aşağıdaki görselde önemli faktörlerden bazıları sıralanmıştır. Bu blogda, artçı sarsıntı modellemesine odaklanacağız.
Artçı Sarsıntı Modellemesinin Önemi
Artçı sarsıntılar, ana şokun zaten zayıflattığı yapılar üzerindeki hasarı artırabilir ve bu da onarım ve yeniden inşa masraflarını yükseltebilir. Bu ikincil sismik olaylar, onarım ve yeniden inşa süresini uzatabilir, iş durması süresini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, artçı sarsıntılar heyelan veya diğer ikincil tehlikeleri tetikleyebilir, bu da deprem tehlikesinin genel etkisini artırır. Depreme bağlı kayıp modellerinde artçı sarsıntı etkilerinin dikkate alınması, doğrudan ve dolaylı sismik kayıpların daha gerçekçi bir şekilde tahmin edilmesini sağlar. Ayrıca, karar vericiler, gelecekteki sismik olayların olumsuz etkilerini azaltmak için hazırlık ve müdahale stratejilerini daha gerçekçi bir çerçevede öngörebilirler.
Artçı Sarsıntı Etkileri: Gerçek Hayattan Örnekler
Tangshan Depremi
1976'da Çin'de meydana gelen (Mw) 7.8 büyüklüğündeki Tangshan Depremi'nin ardından, Mw 7.1 ve M 6.9 büyüklüğündeki artçı sarsıntılar, depremden etkilenen bölgede çoğu konut binasının yıkılmasına ve yerel köprülerdeki demiryollarının zarar görmesine yol açan yaygın yapısal hasara neden oldu.
Hokkaidō Depremi
Benzer şekilde, 2003 yılında Japonya'da meydana gelen Mw 8.0 Hokkaidō Depremi'nin ardından Mw 5.0 büyüklüğündeki bir artçı sarsıntı, bir tank sızıntısına neden olarak yangın çıkmasına yol açan ikincil bir felaketi tetikledi.
Canterbury Depremi
Ayrıca, 2010 yılında Yeni Zelanda'da meydana gelen Mw 7.1 Canterbury Depremi'nin ardından meydana gelen Mw 6.3 büyüklüğündeki bir artçı sarsıntı, önemli mimari hasara yol açmasının yanı sıra 146 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu (Wu ve diğerleri, 2024).
Kahramanmaraş ve Van Depremleri
Türkiye'deki büyük depremler de bize, artçı sarsıntıların can ve mal kaybını artırmadaki olumsuz etkilerini göstermiştir. 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinde, Nurdağı (Gaziantep) Mw 6.7 ve Defne (Hatay) Mw 6.6 büyüklüğündeki artçı sarsıntılar önemli hasarlara yol açarak ölüm oranlarını artırdı.
2011 Van Depremi'nin (Mw 7.1) ardından 2,5 hafta sonra meydana gelen Mw 5.6 büyüklüğündeki artçı sarsıntı da deprem bölgesinde can ve mal kaybına neden oldu.
CatMod'un Artçı Sarsıntı Modelleme Yaklaşımı
CatMod modelleme ekibi, büyük depremlerin artçı sarsıntı modelini gelişmekte ve bu modeli CatMod'un kayıp tahminlerine entegre ederek deprem kaynaklı kayıpların daha kapsamlı bir şekilde anlaşılmasını sağlamaktadır. Artçı sarsıntı etkilerini de içeren deprem kayıplarının doğru bir şekilde değerlendirilmesi, sigorta fiyatlandırması, prim oranları ve taleplere karşı fon ayırmada belirleyici bir rol oynar. CatMod'un yıllık frekans ve artçı sarsıntıların coğrafi konumlarını ve bunların sigorta kayıpları üzerindeki etkilerini tahmin etme yeteneği, gelişmiş finansal ve risk azaltma stratejileri sunar.
Aşağıdaki paragraflar, artçı sarsıntı modellemesinin temel teorisini açıklamaktadır. Ardından, CatMod'un artçı sarsıntı modelleme yeteneğini göstermek için belirli bir vaka çalışmasına yer verilmiştir.
CatMod Modelleme Ekibinin Artçı Sarsıntı Modellemesine Yönelik Çalışmaları
Son yıllarda Türkiye, artçı sarsıntı modellemesi için iyi veri sağlayan birçok büyük ölçekli deprem yaşadı. Artçı sarsıntı örüntülerini daha iyi anlamak amacıyla, 2004'ten 2022'ye kadar olan Mw 6.0'dan büyük ana sismik faaliyetleri inceledik.
Ana şok ve artçı sarsıntı verileri, iki sismik izleme kurumu olan Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'ndan (AFAD) derlenmiştir. İncelenen depremlerle ilgili veriler Tablo 1'de sunulmuştur.
Tablo 1. İncelenen deprem olaylarının özeti.
CatMod modelleme ekibi, yukarıda listelenen artçı sarsıntıları inceleyerek Omori-Utsu modelini (1894, 1961) implemente etmiştir. Örneğin, Şekil 1, CatMod'un Omori-Utsu modeli ile 30 Ekim 2020 tarihli Mw 6.9 Seferihisar-Samos Depremi'nin ilk 100 günlük artçı sarsıntı dizisini göstermektedir.
Tablo 2, CatMod'un artçı sarsıntı model tahminlerinin aynı olay için yapılan gerçek gözlemlerle karşılaştırmasını sunmaktadır.
- T1 ve T2 zaman aralıkları, Omori-Utsu modelinden tahmin edilen artçı sarsıntıların sayısını tahmin etmek için gün olarak ele alınan zaman aralığını temsil eder.
- T1 sıfır olarak ayarlandığında, zaman aralığının ana şoktan hemen sonra başlaması amaçlanmaktadır.
Artçı sarsıntıların sayısını tahmin ederken Mw 4 büyüklüğünde bir eşik göz önünde bulundurulmuştur. Aynı tabloda, belirtilen zaman aralıkları arasında belirtilen büyüklük eşiğini aşan en az bir artçı sarsıntının oluş olasılığı (Q) da sunulmaktadır.
Tablo 2. Belirli bir zaman aralığı T1ve T2 için belirtilen büyüklük eşiğini aşan tahmin edilen ve gözlemlenen artçı sarsıntı sayısının karşılaştırması. Tabloda ayrıca belirtilen zaman aralıkları arasında belirtilen büyüklük eşiği için en az bir artçı sarsıntı olasılıkları (Q) sunulmaktadır (30 Ekim 2020 Seferihisar-Samos Depremi verileri).
Sunulan vaka çalışması, Mw 4 büyüklük eşiği verildiğinde CatMod'un artçı sarsıntı modellemesinin artçı sarsıntıların sayısını tahmin etmede iyi performans gösterdiğini göstermektedir. Zaman aralığının uzunluğu genişledikçe ve gözlem döneminin sonuna kaydıkça tahminlerin daha muhafazakâr bir şekilde kaydığı görülmektedir; bu durumda gözlem dönemi 100 gün olarak alınmıştır.
Sonuç
Artçı sarsıntı modellemesi, gerçekçi deprem kaybı tahminleri için hayati önem taşır. CatMod modeli, artçı sarsıntı senaryolarını dahil ederek geleneksel değerlendirmelerin ötesine geçer ve böylece finansal ve risk azaltma stratejilerini geliştirir. Bu ileri düzey yaklaşım, sigorta ve reasürans şirketlerine daha doğru ve kapsamlı risk değerlendirmeleri sunarak daha iyi hazırlık ve müdahale imkânı tanımaktadır.
CatMod ile sigorta ve reasürans şirketleri daha yerinde teminatlar sunabilir, portföylerini optimize edebilir, sigortalıları ve öz varlıklarını koruyan bilinçli kararlar alabilir. CatMod'un yetenekleri hakkında daha fazla bilgi edinmek ve risk yönetimi stratejilerinizi nasıl dönüştürebileceğini öğrenmek için bizimle iletişime geçin. CatMod ile depreme karşı risk değerlendirmesinin geleceğini deneyimleyin.